NG Dergi - Sayı 45

babası sağlık çalışanı olan Eren Özmen’in çocukluğu ise Diyarbakır’da geçmiş. Öz- men o yılları sevgiyle hatırlıyor: “Diyarba- kır yetişmek için huzur dolu ve harika bir yerdi. Kardeşlerimle eğitimimize çok önem verilen bir ortamda büyüdük ki bu büyük bir ayrıcalıktı. Hiçbir zaman televizyonu- muz olmadı dolayısıyla dünyanın geri ka- lanından soyutlanmış gibiydik. Dışarıdaki dünyaya bizi bağlayan köprü kitaplardı. Ay- rıca birçok arkadaşımız ve yakın aile çevre- mizden oluşan sevgi dolu, huzurlu bir sos- yal çevremiz vardı.” Ancak henüz ergenlik çağındayken babasını bir trafik kazasında kaybeden Eren Özmen, öğrenimini sür- dürürken kendisinin ve ailesinin bakımını sağlamak üzere aynı zamanda tam zamanlı bir işte çalışmak zorunda kalmış. “Büyük hayallerim vardı ve gerçekleştirmek için çok çalışmaya hazırdım” diyor. Doğum yerleri aynı olsa da farklı kentlerde büyüyen çift, ilk olarak 20’li yaşlarının ba- şında üniversite öğrencisiyken Ankara’da tanışmışlar. Fatih Özmen’in elektrik mü- hendisliği eğitiminden sonra aynı alanda mastır yapmak üzere ABD’ye gitmesinden tam üç gün önce… O sırada Eren Özmen basın yayında okuyormuş. Eren Özmen, eşinin de yüksek lisans eği- timi yaptığı Nevada Üniversitesi’ndeki MBA’ini 1984’de tamamlamış. Özmen, Nevada’da tekrar karşılaştıklarında (bir- birlerinden habersiz aynı üniversiteye gitmişler) önce yakın arkadaş oldukları- nı, bu güçlü ilişkinin zamanla daha fazla- sına dönüştüğünü anlatıyor ve tanışma hikâyelerini şöyle noktalıyor: “1988’de ev- lendik ve iki çocuğumuz oldu.” Çiftin biri kız, biri erkek iki çocukları var. Özmen çifti birlikteliklerinin altıncı yılın- da, 1994’te, SNC’yi satın aldı. Sierra Neva- da Corp.’un kurucusu Özmenler değil. Şir- ket 1963 yılında ABD’de havacılık alanında saygın isimlerden biri olan John Chisholm tarafından kurulmuş. Eren Özmen, “Fatih SNC’de 1981’de çalışmaya başladığında stajyer mühendisti. Evlendiğimiz sıralarda artık tam zamanlı mühendis olarak çalışı- yordu. Ben de finansal danışman olarak şirkete dâhil olmuştum. O zamanlar 20 kadar çalışanı olan şirket finansal olarak zorlanıyordu” diye anlatıyor satın alma sü- recine giden yolu… Sahibi ya da kurucusunun emekli olmak ya da finansal sıkıntıya düşmek gibi neden- lerle devretmek isteği şirketlerin, mevcut çalışanları tarafından potansiyeline ulaştı- rılacağı düşüncesiyle devralınmasına “ma- nagement buy out” deniyor. Özmen çifti de SNC’yi bu şekilde satın almış. “Hemen sonra bir şeyleri farklı yapmadığımız sü- rece ayakta kalamayacağımızı fark ettik. Satın almalara da işte o zaman başladık” diyor Eren Özmen. Böylece sonraki 12 yıl boyunca hemen her yıl bir teknoloji şirketi- ni mevcut yapılarına entegre ederek kapa- sitelerini geliştirip çeşitlendirmişler. Bugü- ne kadar 12 şirket satın aldıklarını söyleyen Özmen büyüme süreçlerini “Satın almalar bizim için kaldıraç etkisi yaptı. Sonraki 5-10 yıl içinde milyar dolar noktasına ulaş- tık” diye özetliyor. Ama asıl kırılma 2009 ile birlikte olmuş. Sierra Nevada’yı o zamana kadar başarılı kılan nokta hızlı büyüme becerisiydi. Ama ölçek büyüdükçe, şirketin büyüme hızı da yavaşlamaya başlamıştı. Eren Özmen bu durumu bir meydan okuma olarak algıla- dıklarını anlatarak Sierra Nevada’yı müşte- ri ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırdık- larını ve daha büyük düşünen bir iş modeli kurguladıklarını anlatıyor. Uyum süreci birkaç yıl sürmüş ve aynı dönemde uzay teknolojileri alanında bir-iki şirket satın alması daha yapmışlar. Tam da Özmen’in şirketin büyümesinin biraz yavaşladığını söylediği dönemde, 2010 yılında Inc. Ma- gazine tarafından “ABD’nin En Hızlı Bü- yüyen 10 Şirketi”nden biri seçildi. 2011’de de The International Women Presidents Organization, SNC’yi Kuzey Amerika ge- nelinde “kadınların sahip olduğu en hızlı büyüyen iki şirketten biri” olarak gösterdi. Amerikan savunma sanayi harcamala- rından aldıkları kontratlara bakıldığında da bu büyümeyi görmek mümkün. Başta Amerikan Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri’nden olmak üzere aldıkları kontratların toplam hacmi 2008’de 452,6 milyon dolardan 2009’da 799,2 milyon do- lara yükselmiş. 2011’de aynı rakam 856,8 milyon dolara çıkmış. SNC, ABD’de kendi alanında bir kadının sahip olduğu en büyük yüklenici şirket olma özelliğini taşıyor ve kontratlarının büyük bölümü (bazı yıllar yüzde 80 gibi) ihalesiz aldığı işlerden olu- şuyor. Bu kadar genç bir şirketin bu kadar kısa sürede başarılı olması mümkün mü? 11 Eylül’den sonra ABD’nin hızla artan savunma harcamalarından pay alarak bü- yüyen birçok şirket var. Üstelik unutul- mamalı ki Lockheed Martin, Boeing gibi devlerin aldıkları kontratlar yanında Sierra Nevada’nın payı oldukça çok küçük kalıyor. Örneğin sadece 2011’de yüklenici şirketle- rin aldığı kontratların toplam hacmi 536,8 milyar dolar. Sierra Nevada’nın da arala- rında bulunduğu “En Büyük 100 Yükleni- ci Şirket”in bunun içinden aldığı toplam pay 296,5 milyar dolar. Sierra Nevada’nın 856,8 milyon dolarına karşılık, aynı yıl lis- tenin bir numarasında yer alan Lockheed *HQo LQVDQODUÖQ YH JHOHFHN NXèDäÖQ KD\DWODUÖQGD IDUN \DUDWPDN LVWHGLN %X QHGHQOH X]XQ VROXNOX YH NDOÖFÖ \DWÖUÖPODUÖQ SHèLQGH ROGXN · Dream Chaser ARALIK 2017-OCAK-ç8%$7 NG 37

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=