NG Dergi - Sayı 55
36 YAŞAM/ RÖPORTAJ Dünyanın neredeyse bütün mutfaklarını habercilik yıllarında tanıma fırsatı bulan Coşkun Aral, her şeyi yiyen adam olarak tanınsa da, lezzet düşkünü olduğunu vurguluyor ve alışık olduğu lezzetleri özlediğini, bazı lezzetlerin de bağımlısı olduğunu itiraf ediyor. KONUMUZ YEMEKOLSUN yazı ZELİHA KÖŞLÜ Haberciliğin duayen ismi Coşkun Aral, doğduğu şehir Siirt’in zengin kültür mirasının etkileyici coğrafyasından beslenerek tüm dünyaya açıldığında, eşsiz bir yaşam deneyimi edinmiş. Savaş muhabirliği yıllarında tek malzemeyle farklı lezzetlerde yemekler hazırladığı günler geride kalsa da, ‘yemek’ Youtube’da ilgiyle izlenen programı ‘Türkiye’nin Pazarları’ için ilham kaynaklarından biri olmuş. A Takımı yıllarında birlikte çalıştıkları Timur Akkurt ile hazırladıkları bu program, hareketli formatıyla her coğrafyanın nimetlerini keşfetmek, tatmak ve deneyimlemenin hazzını izleyiciye aktarmanın en lezzetli yolu olmuş. Coşkun Aral dendiğinde akla ilk sizin haberci yönünüz gelir. Şimdi ise Youtube’da ilgiyle izlenen ‘Türkiye’nin Pazarları’ programınızla anılıyor, beğeniyle izleniyorsunuz. Bu programı yapma fikri nasıl doğdu? ‘Türkiye’nin Pazarları’ fikri, yıllar önce A Takımı’nda birlikte çalıştığım, beni YouTube dünyasına çeken Timur Akkurt’a ait. Yıllarca farklı coğrafyaların yemeklerini konu eden bir program yapmayı düşlemiştim. Bir ülkenin nabzının en iyi tutulduğu pazarlar, benim için yine bir program projesiydi. Timur Akkurt formatını bana açıkladığında ise çok mutlu oldum. Programı yapabileceğimi ancak tek arzumun, gurme olmasına rağmen yemek yapamadığını iddia eden Timur’un bu programda benim yol göstermemle tencerenin başına geçmesi olduğunu söyledim. Önce ne bıçak kullanmayı, ne de yemek
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=