NG Dergi - Sayı 55
47 uzanan Küre Dağları, büyüleyici doğası, kütük evleri, tarihi yapıları ve konuksever insanıyla yol tutkunlarını şaşırtmaya devam ediyor. Bu göz alıcı renkler diyarına yaklaştıkça karşımızda uzanan dağların yeşili giderek koyulaşıyor. Ihlamur, çam, meşe, köknar, kayın, şimşir ve dağ kavaklarının çevrelediği geniş çayırlık alanlar, deniz seviyesinden yaklaşık 900 metre yükseklikte. Avrupa’nın en yaşlı doğal ormanlarının yer aldığı Küre Dağları Millî Parkı, nadir bulunan bitki ve hayvan türleriyle dünyada koruma öncelikli 100 özel alandan biri. Bol yağış ve akarsuyun yarattığı nemli hava, bölgede özgün bir eko-sistem yaratmış. Çınar, kızılağaç, ılgın ve şimşir ağaçlarından oluşan sık ormanda, dalların ve yaprakların arasından birdenbire karşımıza çıkıveriyor gürüldeyen sular… Horma Kanyonu’nun yalçın kayalıkları arasında kendi yolunu çizen sular, 15 metre yükseklikten küçük bir göle dökülüyor. Âdeta tropik yağmur ormanlarını andıran cangılın sürprizlerinden biri olan Horma Kanyonu’nda, toprağın ve suyun yüz binlerce yıllık öyküsünü ilk ağızdan dinleyebilir ya da gölün yamaçlarında, devleşmiş ağaçların ve köklerin izin verdiği minik setlerde uzanıp doğanın huzur dolu şarkısına kulak verebilirsiniz. Gezi listemizde sırada, Valla Kanyonu var. Devrekani Çayı ile Kanlıçay’ın buluştuğu noktada başlayan kanyon, Cide’ye doğru yaklaşık 12 kilometre uzanıp Hamitli köyü yakınlarında sona eriyor. 800 - 1200 metrelik kaya duvarları arasında uzanan kanyonu, uygun donanım olmaksızın geçmek mümkün değil. Çevredeki yürüyüşler, bu nedenle kanyon girişi yakınında son buluyor. Bizim de kanyon girişine kadar yarım saatlik, sonra kanyonda 1,5 saatlik ve dönüş için de bir o kadar yolumuz var. Doğrusu, sadece Valla Kanyonu gezisi için bile bir gün ayırmak gerek. Ama Anadolu’da daha gezilecek öyle çok yer var ki…
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=