NG Dergi - Sayı 59
45 Küçük yaşlardan itibaren sanata ve tasarıma ilgisi ve merakı olan, Doğuş Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Mimar Gülbeyaz Altundağ, başarının sırrı keyif aldığınız ve inandığınız işlerde yer almaktan geçtiğini söylüyor. Mimarlıkta her şeyin öncelikle hayal etmekle başladığını sonrasında çizgilerle başkalarının hayallerine dokunuşlar yaptıklarını dile getiren genç mimar, detaylardan yola çıkarak bütünü oluşturmak keyifli bir yolculuk olduğunu vurguluyor. AB Grup Holding’te çalışmalarını yürüten, detaycı ve özgün olmanın beraberinde başarı getirdiğine inanan Mimar Gülbeyaz Altundağ ile tasarımdan mimari anlayışına, hayattaki hedeflerine kadar her şeyi konuştuk. Mimarlık kariyerinizin öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz? 2016 yılında profesyonel kariyerime Kalyon İnşaat’ta başladım. Sonrasında iç mekan tasarımına yöneldim, benim için iç mimarlığa yönelmek çok keskin bir geçiş olmadı her zaman dekorasyona ilgim vardı ve tasarım yolculuğunun bir bütün olarak ele alınması gerektiğine inananlardanım. Kesin çizgilerle birbirinden ayrılamayacak kadar ilişkili bir süreç mimari proje ve iç mekan tasarımı süreci… İstanbul’da farklı iç mimarlık ofislerinde çalıştıktan sonra, Bodrum da kariyer hayatıma devam etme kararı aldım. Bodrum macerasına kısa bir es vererek Almanya da farklı şehirlerde, Köln’de, Stuttgart’da ve Berlin’de mimari projeler yaptım. Bu projeler konut, otel, SPA& Wellness ve restoran olmak üzere her biri kendi içinde farklı konseptlerde ve şehirlerde idi. Sanırım beni en çok heyecanlandıran projem, ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart in da konakladığı tarihi bir otel in renovasyon projesini yapma imkanı bulmam oldu. Kısa süreli Almanya maceram bana kuralların aslında hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını öğretti. Mimarlık ciddi bir disiplin gerektiren, kuralları olan belli bir alanda, sınırsız tasarım imkanı tanıyan bir meslek. Geçtiğimiz yıl tekrar Bodrum’a dönüş yaptım, sanıyorum uzun bir süre daha burada kariyer serüvenim devam edecek. Bodrum’u seviyorum. Projelerinizi hayata geçirdiğiniz mimarlık ofisinin çalışma alanlarından bahseder misiniz? Temel kuruluş felsefesi nedir? Biz AB Grup Holding olarak yurt içinde ve yurt dışında gayrimenkul yatırımları olan aynı zamanda inşaat, enerji, marina ve otomotiv sektörlerinde faaliyet gösteren bir holdingiz. Yüzde yüz yerli sermayeyle, sektöre modern ve kullanışlı yaşam alanları kazandırmayı amaçlayan AB Grup Holding, İstanbul’da birçok prestijli projeye imza attı. AB Grup bünyesinde olmaktan gurur duyuyorum. Şu an Bodrum Türkbükü’ndeki yatırımlarımız Madnasa Türkbükü, Madnsa Zirve ve Madnasa Vadi projelerimiz ile yatırımlarımıza devam ediyoruz. Projeye başlarken ilhamınızı nelerden alırsınız? İster sanat ister teknik konuda olsun, herhangi bir projeye başlamanın en zor kısımlarından biri nasıl görüneceğine karar vermek. Benim felsefemde “iletişim” başarılı bir projenin en güçlü anahtarıdır. Doğanın insanın ruh haliyle iletişime geçebilmek için en kestirme yol olduğunu düşünüyorum. Tasarımcıların ilham alabilecekleri en iyi alan; asırlardır gözlemlenebilen ve elimizdeki en iyi örnek olan uçsuz bucaksız doğadır. Doğadan ilhamla yormayan, insanı dinlendiren tonlar- çizgiler her zaman önceliğim olmuştur. Ahşabın sıcaklığı, mermerin gösterişi ve gold ve bronz detaylarla ışıltı kattığımız, modern bir duruş ve zarif çizgiler taşıyan bir atmosfer yaratmak sanırım beni en iyi ifade eden sözcüklerdir. Projelerinizdeki yenilikçi mimari çözümlerden örnekler verir misiniz? Her konut projesinde, özel mekan konseptler geliştirmek ve kullanıcının ihtiyacına ve yaşam tarzına uygun iyi fikirler öneren çözümler sunmak öncelikli hedefimiz… Gayrimenkul sektöründe de bu yaklaşımla tasarlanan projeler, konut satın alırken
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=