NG Dergi - Sayı 59

59 Hem yurt içi hem de yurt dışında oldukça ilgi çeken sanatçı Ayşe Gül Süter , işlerinde algı ve gerçeklik perspektiflerinden hareket, ışık, zaman ve mekan arasındaki ilişkiyi araştırıyor. Dünya platformlarında yeni medya teknolojileri ile geleneksel teknikleri bir arada kullandığı eserleri ile adından söz ettiren Ayşe Gül Süter ile sanatın dijitalleşmesi, ilham kaynakları ve sanata bakış açısı hakkında sohbet ettik. İstanbul’da doğan Ayşe Gül Süter, New York University, Tisch School of the Arts’ta Animasyon ve Dijital Sanatlar Bölümü’nde öğrenim gördü. Amerika Birleşik Devletleri’nde çeşitli konuk sanatçı programlarına katılan Sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında birçok galeri ve sanat fuarında işlerini sergiliyor. Animasyon, ışık yerleştirme, kinetik heykel ve bio-art türleri üzerinden projelerini kurgulamaya devam eden, yeni medya teknolojileri ve geleneksel sanat tekniklerini birleştiren, ilham kaynağı mikroskoptan gördüğü bitki ve deniz hayvanları olan Ayşe Gül Süter, hayali ve gerçekliği birleştirerek algı kapılarını açıyor. Sizi yaptığınız birçok eserden biliyoruz. Sanat serüveniniz nasıl başladı? New York Üniversitesi’nde Animasyon ve Dijital Sanat bölümünü bitirmişsiniz. Dijital sanat okumaya nasıl karar verdiniz? Özellikle animasyon bölümünü seçmemin sebebi hareketi öğrenmekti. Leonardo Da Vinci`nin doğanın devinimini matematiksel hareket teorileri ile birleştirmesinden, Eadweard Muybridge`nin fotoğrafik hareket çalışmalarına, İlk Disney animasyonlarından, günümüz teknolojik animasyon tekniklerine kadar geniş bir yelpazede hareketi çalıştık. Daha sonra kendi dilimizi bulmak için, karakalem animasyonlarından, hareketli heykellere kadar pek çok farklı teknik deneyimledik veya geliştirdik. İlk ateşli öğrenme günlerinden bana kalan en önemli bilgi, sanat eserinin zamansız olabilmesi için duygu, fikir ve samimiyet en temel taşlar… Eserlerinizde geniş bir renk paleti görüyoruz. Renk paletleri üzerine çok sık düşünür müsünüz? Evet, çok… Bazen kitapta gördüğümüz teorileri uygulamak tatmin edici olmuyor. Üzerine çalışıp, üretip sonuca bakınca bazen hüsran oluyor bazen de içime çok siniyor. Pek çok araştırma

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=