NG Dergi - Sayı 62

38 YAŞAM/ YAZAR mücadelede, ressamların fırçaları ve onların yeri ama bu ana görüntü… Bunun yanında pek çok yan öykü de var. Ben kitaplarımın merkezine hep böyle bir konu, bir içerik koyuyorum ama onun dışında da yan öykülerle de kitabımı kurguluyorum. Daha doğrusu yine düzyazıda da ancak bir şairin yazabileceği konuları ele aldım bu kitabında da. Tek kişilik gösterilerinizin ve konuşmalarınızın hazırlık aşaması nasıl oluyor? En çok neleri konuşmayı seviyorsunuz? Ben Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde beş yıl ders verdim, hocalık yaptım. Ustam Müjdat Gezen’den de bir tek şey rica ettim. “Verdiğim derslerden arta kalan zamanlarda, okulda ders veren tiyatro sanatının ustalarından ders alabilir miyim?” dedim, kabul etti. Yani ben okulun hem hocası, hem öğrencisiydim. Böylelikle kendi edebi metinlerimi sahneye taşıdım. Geleneğimizdeki meddah gibi, ama bunu Sunay Akın olarak yaptım. Yani geleneğimizdeki meddahı taklit etmedim. Baktığınız zaman yine sahnede tek bir insan var, etrafında toplanan insanlar ve onlara hikaye anlatıyor. Burada bir meddah duruşu söz konusu ama kitaplarımdaki Sunay Akın’ın edebiyata katmış olduğu üslubum ile sahnedeki duruşumu hazırladım. Gösterilerde oynuyorum da sadece anlatıcı değilim, sahneyi kullanıyorum. Tiyatro sanatının kurgusundan yararlanıyorum. Dolayısıyla bu tek kişilik bir oyun. Ben sahnedeki oyunlarımda belden aşağı konuşmadan, basit taklitler yapmadan da bilginin yolunda gülüp, eğlenebileceğini ortaya koyuyorum. Bir yazar-çizer olarak siz neleri okursunuz? Sizden öneriler alabilir miyiz? Benim okuduğum kitaplar tırnak içinde söylemek gerekirse ‘okunacak kitaplar değil.’ Ben daha çok araştırma, teknik içerikli, edebi olmayan metinler, kitaplar okuyorum. Onlardaki ayrıntılardan besleniyorum. Kütüphanemdeki ebedi kitaplar, benim kendimi beslediğim dönemden kalanlar. Şuna bağlamak istiyorum, Atatürk’ün okuduğu kitapları gidip Anıtkabir’de görebilirsiniz. Okuduğu kitaplardan Atatürk’ün ne denli büyük bir entelektüel olduğunu anlarsınız, kendi yolunu nasıl çizdiğini o kitaplar size anlatır. Benim de geride bıraktığım kütüphanem beni anlatacaktır. Bir kütüphane aslında sahibinin yaşam öyküsüdür.