NG Dergi - Sayı 63

51 bu sisteme entegre olduktan sonra çok önemli gelişmeler sağlayacağına inanıyoruz. Hem içerik, hem tasarım, hem de teknik konularda şeflere ve restoran yatırımcılarına büyük katkılar sunacak. Küresel gastronomi destinasyonları konusunda Türkiye henüz yeterince hazır değil; bunun için ciddi bir çalışma gerekiyor. Dünya, şu anda Peru’yu, Kolombiya’yı, ABD’yi, Meksika’yı, İskandinav ülkelerini, İspanya’yı, Portekiz’i, İtalya’yı, Belçika’yı, Singapur’u, Japonya’yı, Dubai’yi, Bangkok’u konuşuyor. Biz ise şu anda bu ülkeler arasında yer almıyoruz. Bunun için de gerçek anlamda planlı çalışmamız gerekiyor. Eğer bunu başarabilirsek, doğru ürünlerle, geleneksel modellerle ve geçmiş tarihimizle geleceğimizi inşa edebiliriz. Umarım bunlar gerçekleşir. Gelecek hedefleriniz ve projeleriniz neler? Farklı alanlara da yönelme planlarınız var mı? Birçok markayı Türkiye ile buluşturmayı ve Türk şefler ile restoranları uluslararası standartlara uygun şekilde dünya gastronomi sahnesine taşımayı hedefliyoruz. Bu vizyonun bir parçası olarak, Türkiye’nin geleceğini şekillendireceğine inandığımız bir inovasyon merkezi kurma planımız var. Türkiye genelinde, özellikle Antalya, Adana ve Gaziantep gibi büyükşehirlerin yanı sıra Ayvalık ve Urla gibi gastronomik potansiyeli yüksek bölgelerde de etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Gastronomi sektörüne adım atmak isteyen genç girişimcilere farklı olmaları ve iz bırakmaları için neler öneriyorsunuz? Gençlerimize öncelikle sağlam bir temel oluşturmalarını tavsiye ediyorum. Ardından, dünya gastronomi şehirlerine gidip oradaki mutfakları, sistemleri ve ağırlama tekniklerini deneyimlemeleri önemli. Hangi bölgenin hangi unsurlardan faydalandığını da anlamaları gerekiyor. Gençlerimiz farklı bakış açıları kazandıkça, yeni deneyimler edindikçe, yeniliklere ne kadar iyi uyum sağlar ve kendilerine yatırım yaparlarsa, kesinlikle fark yaratacak ve sektörde rakipleriyle aralarındaki mesafeyi katbekat açacaklardır. Gastronomi alanında edindiğiniz deneyimlerle birçok sunum ürününü test etme şansı yakaladınız. Kütahya Porselen ürünlerini bu perspektiften nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin için öne çıkan bir koleksiyon ya da tabak formu var mı? Dünyanın yedi kıtasında birçok önemli restoranda deneyim odaklı testler gerçekleştiriyoruz. Fine dining’den casual dining’e, geleneksel mutfaktan modern yaklaşımlara kadar pek çok farklı restoranı ziyaret ediyoruz. Bu çeşitlilik sayesinde, Kütahya Porselen’in kaliteli tasarımlarıyla, özellikle casual dining olarak adlandırdığımız modern ve geleneksel restoran konseptlerine son derece uyum sağladığına inanıyoruz. Bu nedenle Kütahya Porselen’in yurt dışındaki büyüme ağının, geleneksel-modern çizgideki restoranlarda oldukça başarılı olacağına inanıyorum.