NG Dergi - Sayı 63

54 YAŞAM/ SPOR Naci ağabey “Tabiî al, ama düşürme.” diye espri yaptı. Ben de o heyecanla yayı kaptığım gibi neredeyse hem yayı hem kendimi sandalyeden düşürüyordum. O an anladım ki bu iş göründüğü kadar kolay değil. Ancak zor olması beni aksine hırslandırdı. Kendime “Bunu önce zihninde çöz.” diyerek bir söz verdim: “Bu spor tam bana göre, ne kadar zor olursa olsun peşinden gideceğim. Bir gün ben de hedefe ok atacağım ve bir kez bile olsa hepsini sarıya toplayacağım!” İlk ok atışımı asla unutmuyorum. 2017 Dünya Şampiyonası’nda takımınızla birlikte kırdığınız dünya rekoru sizin için ne ifade ediyor? İlk kez milli formayı giydiğinizde neler hissettiniz? Milli takıma ilk seçildiğim yıl olan 2017, benim için unutulmaz bir dönüm noktasıdır. Mayıs 2017’de milli takım kampına davet edildim, Eylül’de de Çin’deki Dünya Şampiyonası’nda ilk kez ay-yıldızlı formayı giydim. O an üstümde milli formayla yarış alanına çıktığımda tüylerim diken diken olmuştu, gururdan gözlerim doldu desem abartmış olmam. Ülkemi temsil etmek, hele ki tekerlekli sandalyede geçirdiğim onca zorlu yılın ardından bu noktaya ulaşmak tarif edilemez bir duyguydu. Yarışmada takım arkadaşlarımla birlikte Dünya Şampiyonu olduk ve iki tane de dünya rekoru kırdık. İlk milli yarışmamda böyle tarihi bir başarı elde etmek rüya gibiydi. O dünya rekoru, benim için sadece bir sayı değildi; azmin ve inancın sembolüydü. Bir yıl önce tekerlekli sandalyede lastik bantla idman yapan o gencin, dünya rekoru kıran bir sporcuya dönüşebileceğini kanıtladı. Bu başarı, ‘imkansız’ kelimesinin aslında ne kadar da göreceli olduğunu gösterdi bana. Hem kendi adıma hem takımım adına inanılmaz gurur duydum. O günden sonra dedim ki: “Eğer çalışırsan ve inanırsan, mucizeler gerçek olabilir.” Milli formayı ilk giydiğim an hissettiğim heyecan ve ülkemize kazandırdığımız o rekorlu şampiyonluk, hayatım boyunca hafızamdan silinmeyecek. Bu başarı bana büyük bir özgüven verdi ve sonraki hedeflerim için motivasyon kaynağı oldu. 2024 yılında Roma’da Avrupa şampiyonu oldunuz. Bu başarıya giden yolda karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bu zafer sizin için ne ifade ediyor? Roma 2024’te Avrupa şampiyonu olmadan önceki süreç, benim için inişli çıkışlı bir yoldu. En büyük zorluk, mental olarak güçlü kalmaktı. Özellikle 2021’de Tokyo Paralimpik Oyunları için kota yarışmasında hedefe çok yaklaşmışken bir puan farkla kota alamamak beni derinden sarsmıştı. O an yaşadığım hayal kırıklığı tarifsizdi; onca emeğin boşa gitmesi düşüncesi insanı yiyip bitiriyordu. Fakat hemen ardından kendime bir söz verdim: “Asla pes etmeyeceğim, okçuluğa olan ilgimi bir an bile azaltmayacağım ve daha çok çalışacağım.” Nitekim o sözümü tuttum; ertesi gün katıldığım turnuvayı birincilikle bitirip kendimi

RkJQdWJsaXNoZXIy NzI1MDQ=