NG Dergi - Sayı 29 - page 33

33
“Tasarımın ihtiyaçlara cevap veren olgusunun estetikle bütünleştiği nokta,
‘form mu yoksa işlev mi?’ kavramlarını da beraberinde getirmiştir. Her mekan,
kullanıcıları ve ihtiyaçları ile var olur… Özel yaşam alanının ise içinde yaşayanların
ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekir; bazen, kitlelerin kullandığı ticari veya toplumun
kullandığı kamusal alandır. Her birinin çözüm ve çizgi arayışındaki tutum, diğerin-
den farklılıklar gösterir,” diyor İç mimar Ayhan Güneri. Onunla kazandığı A’Design
tasarım ödülü ve yaklaşımları ile ilgili söyleştik.
Tasarıma temel bakış açınız nedir?
İşlev çözümlemeleri belli kurallar içinde gelişirken, form arayışı olabildiğin-
ce özgürdür. İşlev çözümü için form arayışı ve formun varoluşunu destekle-
yen işlev çözümlemelerini paralellikle yürüterek ve tekrar tekrar tasarımlarımızı
elden geçirerek; her iki kavramdan vazgeçmeden oluşturduğumuz mekanlar
ile temel felsefemiz zaman içinde oluştu.
Euromar içintasarladığınızshowroomprojeleri ileA‘DesignAwards’da
ödüller aldınız. Bu projeleriniz ile ilgili konuşabilir miyiz?
Avrupa Birliği’nin en kapsamlı yarışması kabul edilen A’Design Award, farklı 80
kategoride düzenleniyor. Yarışmada tasarımlarımız İç mimarlık dalında iki Altın, bir
Gümüş ve bir Bronz Tasarım Ödülü olmak üzere, toplam dört ödüle layık görül-
dü. Euromar showroom çalışmasında ürün tipleri, kullanım kategorileri, üretim ve
pazarlama yöntemlerini tasarım kıstasları olarak projelendirdik. 450 metrekarelik
mekan, üç showroom, bir lounge ve kafeden oluşuyor. Sergileme mekanlarına hiz-
met veren lounge, ‘teknoloji’ temasıyla kurgulandı. Tavan ve duvarlardaki teknolojik
çizgiler tüm showroom’larda sergilenen, ithal edilen ve bina ile bitişik fabrikada imal
edilen ayakkabıların teknolojilerini ifade eden çizgilerle tasarlandı. Ayakkabı katego-
rilerine göre üç farklı temada çalıştık. İlk showroom’da mekanın mobilya parçaları
sanki enjeksiyon kalıplarda imal edilip, bir araya gelmiş gibi duruyor. Ortaya odak-
lanmış, barissol ve LED aydınlatma sistemleri ile oluşturulan eğik dairesel formlu bir
tavan var. Bu mekanda dört modülde değişik branş ayakkabıları sergilenmekte.
Döşemesinde parlak ral uygulama epoksi kaplama var. Bu teknolojik görselliği yu-
muşatan, tavandaki iri dikiş izleri. Duvarlardaki sergileme modüllerinin geri planla-
rında kullanılan özel grafik tasarımlı inkjet (püskürtmeli) baskılar mekanı tamamlıyor.
İkinci showroom’da, dilimlenerek filelere dizilmiş dere taşları, döşeme kaplamasını;
buffalo derisi taklidi dikişli paneller, duvar modüllerini; liflenerek ayrıştırılmış bam-
bu kağıtlar, duvarları oluştururken, tüm mekanı oval formda Amerikan ceviz latalar
çepeçevre sarmakta. Doğayı temsil eden üçüncü showroom’da, beton dokuda
hapsolmuş doğal ahşap mekanın uç noktalarında gökyüzünü temsil eden mavi,
tavana doğru yükseliyor ve bir ağ gibi mekanı çepeçevre sarmalıyor.
Kaç yıldır tasarım projeleri gerçekleştiriyorsunuz? Genelde yo-
ğunlaştığınız proje tipleri var mı?
2000’den bugüne çeşitli markalar için tasarım, proje ve imalatla ruhunda
yaşam barındıran mekanlar oluşturduk. Bunlar bazen özel yaşam alanları, ço-
ğunlukla ticari mekanlardı. Yeni dönemde ürün, ambalaj, elektronik, grafik ve
hizmet tasarımları da ilgi alanımızda.
Bir projeyi ele alırken nasıl bir süreç yaşıyorsunuz?
Müşteri talebiyle tetiklenen süreç, mekanın fiziksel koşullarının tespiti ile ve
müşteri brifi ile başlıyor. Projenin ihtiyaç tespitleri, elde edilmek istenen asgari
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...100