76
TERMAL
PROF. DR. MÜFİT ZEKİ KARAGÜLLE
T
ermal ve mineralli suların dinlenme ve sağlık amaçlı
kullanımı insanlık tarihi ile yaşıttır. Türkler Anadolu’da
doğal termal-sıcak ve mineralli su kaynakları bulunan ve ılı-
calar olarak adlandırılan yörelerde şifalı buldukları bu suları
kullanarak “Türk Kaplıca” tarzını yarattılar. Böylece, sadece
temizlik amacıyla değil şifalı özellikleri nedeniyle de sağlık ve
tedavi amaçlı kaplıcaları kullandılar. Türkiye toprakları bu kul-
lanıma örnek teşkil eden sayısız tarihsel kalıta sahiptir. Kaplı-
caların sağlık turizmi kapsamında sağlığı koruma-geliştirme,
tedavi ve rehabilitasyon amaçlı güncel kullanımı ise ülkemiz
de dahil olmak üzere, başta Avrupa, Asya, Afrika ve Güney
Amerika’da son on yılda bilimsel bilgi birikimiyle giderek güç-
lenen ve yaygınlaşan bir yaklaşım.
Günümüz insanı sağlığını koruma ve daha sağlıklı yaşa-
ma isteği ve bilinci ile daha donanımlı hale geliyor. İşte tam
bu noktada, kaplıca turizmi devreye giriyor. Giderek daha
iyi anlaşılıyor ki, günlük yaşantının getirdiği stres ve yorgun-
luklardan uzak bir kaplıca ortamı günümüz insanının sadece
fiziksel-bedensel değil, zihinsel-ruhsal sağlığı için de ideal bir
atmosfer ve ortam oluşturuyor. Termal mineralli su banyoları,
içmeler, inhalasyonlar ve çamur uygulamaları gibi kaplıcalara
özgü yöntemler yanında bir dizi doğal ve geleneksel yöntem
de kaplıca merkezinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bun-
lar arasında kolaylıkla uygulanabilen egzersiz, masaj, diyet,
beslenme ve sağlık eğitiminin ön plana çıktıklarını görüyoruz.
Bu arada, anti-stres, anti-yaşlanma gibi, yani stresi, yaşlan-
mayı önleyici, insanı daha güçlü yapıcı kaplıca kür kavramları
gelişiyor.
Sıraladığımız bu gelişmeler kaplıcaları sağlık turizminin
ideal ortamları haline getiriyor, sağlık turizmi içinde kaplıca
turizmini ön plana çıkarıyor. Kaplıca kürleri sadece ileri yaş-
lardaki kronik rahatsızlıkları olan bireyler için tedavi olanağı
değil, aynı zamanda sağlıklı ileri yaşlılar için de ya da sağlıklı
yaşlanmayı bilinçli seçen gençler için de sağlığı güçlendirici,
destekleyici birer aktif dinlenme “tatillerine” dönüşüyor. Diye-
biliriz ki, her sağlıklı kişinin ileri yaşlı kategorisine girmeyi bek-
lemeden “kaplıca kürü” veya “termal kür” alması için aşağıda
sıralanan en az bir nedeni vardır;
• Genel olarak sağlığı koruma ve geliştirme
• Bedensel ve ruhsal zindelik kazanma
• Günlük streslerden uzaklaşma
• Uygun beslenme, diyet ve ideal kilo
• Ağrısız fiziksel ve kaygısız ruhsal aktivite
• Sağlıklı yaşlanma tarzını yaşayarak öğrenme
• Sağlıklı bir tatil geçirme veya sağlık tatili yapma
Böylesi “termal sağlık kürleri”, kişiye özel geliştirilmiş ter-
mal kür programları şeklinde ve uzman doktor kontrolünde
gerçekleştirilir. Bir kür klasik olarak 1-2 hafta ya da 10-12 gün
süreyle bir kaplıca tesisinde konaklayarak yapılabildiği gibi bir
hafta sonu (ardı ardına 4 ila 6 hafta sonu tekrarlanarak) veya
her hafta haftanın bir-iki-üç günü (toplam 4-6 hafta olmak
üzere tekrarlanarak) tesiste konaklayarak da yapılabilir.
Tabi ki, kaplıca tesislerimizin özgün Türk kaplıcası nite-
liğinden ödün vermeden uluslararası kalite standartlarına
ulaşmaları ve ayrıca başta uzman hekim olmak üzere eğitimli
deneyimli ve yabancı dil bilen personel istihdam etmeleri ge-
rekiyor ki böylesi kürleri kaliteli ve etkin yürütebilsinler.
Evet, Türkiye toprakları termal ve mineral su kaynakları
bakımından çok zengin, bu zenginlik yaşadığımız topraklar-
da 5 bin yıllık bir kaplıca geleneği de geliştirmiş durumda,
ama bunları çağdaş tesislerde bilimsel temelde kullanabilme
becerisinin de gösterilmesi gerekiyor. Zamanla Türkiye kaplı-
caları sağlık turizminin lokomotifi işlevini görecek ve hak ettiği
uluslararası saygınlığı kazanabilecektir.
Yazı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle
Türkiye, dünyanın en önemli turizm hareketlerinden biri olan
sağlık turizmine damgasını vurmaya hazırlanıyor.
Kaplıcalarda
Termal Sağlık Kürleri