Previous Page  67 / 108 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 67 / 108 Next Page
Page Background

DEMET SABANCI ÇETINDOĞAN,

her büyük projede görmeye alışkın olduğu-

muz bir isim. İş dünyasının başarılı kadın

yöneticilerinden biri olan Demet Sabancı

Çetindoğan, moda ve otelcilik alanlarında-

ki başarısının dışında Türkiye’de yapılma-

yanı yaparak bir kök hücre bankası kurdu.

Bu sayede birçok insanın tedavisi sağlandı

ve sağlanmaya devam ediyor. Ardından bu

banka içinde estetik dünyasına da destek

sağlamaya devam ediyor. Yoğun temposu-

nun içinde ailesine vakit ayırıyor, örneğin

piyano çalmayı çok seviyor ve iş hayatında-

ki başarılarını ödüllerle taçlandırıyor.

Artık sizinle birlikte anılan

markalaşmış bir şirket var:

Demsa’nın hikayesinden kısaca

bahseder misiniz? Şu sıralarda

yoluna nasıl devam ediyor? 

20 yıl Tekstil Sanayi’de çalıştık. Ama bizim

hayallerimiz başkaydı. Hizmet sektöründe

yeni ufuklar görüyorduk. Ayrıca ailemiz

kendi kanatlarıyla uçmak isteyenleri yü-

reklendirir bir tutum içindeydi.

Zor ama büyütücü, geliştirici bir enerjiydi

bu. Biz zor olanı seçtik. Kendi yolumuzu

çizerek, kendi yolunu çizme duygusuyla

hareket eden insanlara örnek olduk. Bence

yetenekleri, birikimleri bu ülke için kulla-

nırsa üretilen değer de o oranda artacaktır.

Çok şükür her şey yolunda gidiyor.

Demsa’nın hayallerinden biri daha

gerçekleşti şu sıralar. Harvey

Nichols’tan sonra Galerie La

Fayatte artık Türkiye’de. Yeni

hedefleriniz arasında neler var?

Olaylar son 15-20 yılda düşündüğümüz

gibi gelişti. Turizmin hızlı yükselişi, orta-

lama gelir seviyesinin artışı, alışveriş mer-

kezlerinin gelişimi gibi pek çok sosyal olay

Türkiye’de perakendenin önünü açtı. Biz

bu dönemde pek çok uluslararası markayı

Türkiye’ye getirdik. İlk önce Mothercare

ile başlayan uluslararası marka birliktelik-

lerimizi daha sonra Laura Ashley’den Gu-

ess, Tom Ford, Michael Kors, Lanvin, Ale-

xander Mcqueen, Salvatore Ferragamo,

Attolini, Gucci, Elie Tahari, Longchamp,

Pal Zileri, Hackett, Juicy Couture, Kate

Spade, DKNY, Sandro, Maje, Ted Baker,

Karen Millen, Karl Lagerfeld, Superdry,

Agent Provocateur’a kadar pek çok marka

takip etti. Giderek artan markalarımızın

sonucunda kendi perakende markamız

Brandroom’u kurduk. Brandroom, seçilmiş

markaların seçilmiş ürünlerinin bir araya

geldiği multi-brand mağazacılık konsepti-

dir. Ama asıl büyük başarımızı ünlü İngiliz

lüks mağaza zinciri olarak Harvey Nichols

İstanbul ve Ankara geniş ürün yelpazesi ve

bir çok marka profili ile yeni ve yetenekli

moda tasarımcılarının tasarımlarını sergi-

lemek için yarıştığı, dünyaca ünlü markala-

rın yalnızca mağazaya özel ürünlerinin ve

koleksiyonlarının olduğu alışveriş mekanı

oluşturduk. Bugün DEMSA 130 mağazası

1500 çalışanı olan bir perakende markası

haline geldi. Evet Avrupa’nın en önemli

zincir mağazalarından biri olan, kalite ve

markanın zirvesi Galerie Lafayette’i, mayıs

ayının son günlerinde Emaar Square AVM

içinde açtık. Mevcut işlerimizi en iyi şekil-

de ilerletmek, şimdilik ilk hedefimiz budur.

2006 yılında kurduğunuz ONKIM

kök hücre bankası var. İlk

kurduğunuz andan bu ana nasıl

gelişti? Kimlere ulaştı?

ONKİM, kök hücre teknolojileri, ülke-

mizde, mevcut organ ve doku nakli yasası

ve kan ürünleri yasası ile Sağlık Bakanlığı

tarafından çizilen, kurallar çerçevesinde

hizmet veren bir sağlık şirketi. ONKIM

kök hücre teknolojileri, göbek kordonu ka-

nından kök hücre temin etmek ve tedavi

sırasında bunun kullanılmasını sağlamak

maksadıyla 2006 yılında faaliyete geçti.

Biz bu yatırımı yaparken bu alanda bir kaç

firmadan biri olmayı risk olarak görmedik.

Kök hücre teknolojileriyle ilgili bir iş yap-

mak için Türkiye doğru pazar mı acaba

diye düşünmedik. Türkiye’nin ve Türklerin

böyle bir hizmete ihtiyacı olduğunu düşün-

dük ve finansal risklere değil toplumsal fay-

daya odaklandık. ONKIM’de yapılan araş-

tırmalar arasında, kordon kanından elde

ettiğimiz kök hücreler, özellikle talesemi,

nöroblastoma ve lösemi hastalarının teda-

vilerinde kullanıldı. Tedavi sonuçları son

derece başarılı oldu. Yurtdışında devam

etmekte olan çeşitli projelerde gerek kor-

don kanından gerekse göbek kordonundan

elde edilen kök hücrelerle birçok hastalığın

tedavisi önümüzdeki yıllarda mümkün ola-

cak. Bizler de alanında uzman ekibimiz ile

sektörün öncü kuruluşlarından biri olarak

bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Kök hücre bankalarının bilinirliği

ya da yaygınlaştırılması ile ilgili

neler düşünüyorsunuz?

İlk zaman, yaptığımız işi bile anlatmakta

zorlandık. Bugün ise artık ONKIM bölge-

sel öneme sahip bir merkez olma yolunda.

Bu girişimin arkasındaki enerji, tek başı-

na pazarın boş olması değildi. Türkiye’nin

böyle bir merkeze sahip olma vaktinin, gel-

diğine duyduğumuz inançtı.

Kök hücre bankanız Türkiye’de

İş dünyasının

başarılı kadın

yöneticilerinden

biri olan

Demet Sabancı

Çetindoğan,

yoğun temposunun

içinde ailesine

vakit ayırıyor,

örneğin piyano

çalmayı çok

seviyor ve iş

hayatındaki

başarılarını

ödüllerle

taçlandırıyor.

AĞUSTOS- EYLÜL - EKİM 2017

NG

67