Previous Page  54 / 116 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 54 / 116 Next Page
Page Background

etmek durumundayım. Lisedeki dostla-

rımdan kopmadan dengeliyorum. Böyle

yaşamayı seviyorum. Sahneye çıktığım

zaman bambaşka bir kadın oluyorum.

Nasıl bir kadın oluyorsunuz? 

“Hodri meydan,” diyen kadın işte. Orada

ben de anlamıyorum ne oluyor. Nefes al-

madan devam ediyorum. O bir aşk. Bu işi

aşkla yapan insan ayakta kalır. Gerisi zor.

Benim geldiğim ekol de öyle. Ben Kenan

Doğulu’nun öğrencisiyim. Onunla da ba-

ğım hiç kopmadı. Hala fikrini alıyorum.

Öncesinde görsellik odaklı bir çalış-

ma vardı. Şarkılar bu kadar ön plan-

da değildi... 

Bunu başarmışız, ne güzel! Sonuçlar da

bunu gösteriyor. Uzun bir yol bu aslında.

Ufak yaşta bu işe başladığım için dinleyen-

lerle büyüdüm. İlk şarkımı söylediğimde

20 yaşındaydım. Şarkınla, mazinle ve du-

ruşunla peşinden birilerini sürüklüyorsan

bu işin bütününü yakalamışsın demektir.

İlmek ilmek; müziğini, sesini bularak, hatta

saç tarzını bile bularak geliyorsun. 15 se-

nedir bu piyasanın içindeyim ama aynaya

bakarken de “Bu benim saçım, bu benim

stilim,” demiyorum. Bir de kadınlar 35’inde

kendini buluyor sanırım. Şimdi kendi ru-

humu, altın çağımı yaşıyorum, istediğim

şeyi üretiyorum. Çok çalışıyorum, karşılı-

ğını da alıyorum.

Slow parçalar sesinize daha çok ya-

kışıyor ama özellikle dikkat ediyo-

rum. Hızlı parçalarda da sözler hep

slow’lardaki gibi acılı, efkarlı. 

‘Hodri Meydan’da da acı var. ‘Feveran’. ‘Sa-

İlk şarkımı

söylediğimde

20 yaşındaydım.

Şarkınla, mazinle

ve duruşunla

peşinden birilerini

sürüklüyorsan

bu işin bütününü

yakalamışsın

demektir.’

MÜZİK

YAŞAM

54

NG

HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2016