

İspanya’nın
bu gruptaki en tecrübeli
ve güçlü ekip olduğu dünyadaki tüm otori-
telerce kabul gören bir gerçekti. Biz Arda
Turan’ın Barcelona’ya transferiyle gurur
duyarken Barça’nın iskeletiyle oynayan bir
takımla karşı karşıyaydık. Son iki Avrupa
Şampiyonası’nı kazanmış ve o ekiple üç
aşağı beş yukarı denk bir kadro vardı. Aynı
taktiksel akışkanlıkta ve birliktelikte olma-
salar da İspanya, İspanya’ydı ve rakibin ho-
cası Vicente del Bosque bizi iyi tanıyordu ve
saygı duyuyordu. Biz de bu saygıyı hak eder
bir şekilde maça başladık.
Hırvatistan maçının özellikle ikinci yarısın-
da heyecan uyandırmayan görüntüden fark-
lı olarak Milliler, topla oynayıp İspanya’nın
pas kanallarını iyi kapatarak maça başladı.
Zaman zaman hücumda etkin olduğu bö-
lümler de oldu, İspanyollara bir-iki şut de-
nemesi hariç fırsat verilmedi. Lakin elde
olmayan eksikler burada da baş gösterdi,
Fatih Terim’in basın toplantısında söyledi-
ği gibi takımca iyi götürdüğümüz bir maç-
ta iki şahsi hatanın kurbanı olduk. Burada
düzenli oynayan stoper alternatiflerimizin
turnuvaya gelememesi ve Mehmet Topal’ın
stoper oynamasının payı büyüktü. Mehmet,
özverili oyununa karşın ilk golde sıçramakta
geç kalması, ikincisinde ise ilk golün şoku-
nun etkisiyle Nolito’ya indirdiği top, zaten
İspanya’ya karşı mükemmel oynama zorun-
luluğu olan Türkiye için intihar demekti.
İspanya’da bize karşı son sözü söyleyen ise
ikinci golünü kaydeden Morata oldu. Ona
pası veren Alba her ne kadar ofsayt pozis-
yonunda yer alması belki İspanyollar için
sıradan bir vakaydı ama bizim averaj hesap-
larımız için maalesef önemli bir goldü. O gol
olmasa belki de Çek Cumhuriyeti maçının
bile senaryosu değişecekti.
Üstüne üstlük bir de Arda Turan protestosu
vardı. Yoğun ıslık ve tepki alan Arda’ya İs-
panyolların sahip çıkması tarihi sahnelere
yol açtı. Neyse ki bu hata, Çek Cumhuriye-
ti maçı öncesi aynı seyirci tarafından telafi
edilecekti. Kısacası güzel sahili ve sakinli-
ğiyle Nice, iyi anılarla ayrıldığımız bir şehir
olmadı.
Fatih Terim ne dedi?
“Oyunculuk ve teknik adamlık kariyerimde
ve özel hayatımda bırakmayı ve vazgeçmeyi
hiç kabul etmedim. Bırakanla ve vazgeçen-
le hiç uzlaşamadım. Bugünkü sonuç, bıra-
kan, vazgeçen ve başlamadan bitiren bir
milli takım performansıydı. Ne bugün ne
de başka zaman bunu kabul edebileceğimi
sanmıyorum. Gereği neyse yapacağımdan
emin olabilirsiniz. Seven, sevmeyen, destek
olan veya olmayan kim varsa herkesten Al-
lah razı olsun. Gruptaki son maçımızda da
desteğinizi bizden esirgemeyin. Kendim ve
takımım adına samimiyetle çok üzgün oldu-
ğumu ifade etmek istiyorum. Gereğini ya-
pacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.
Çok önemli bir takımla oynadık. Hem
önemli hem de özel bir takım. İlk yarım saat
fena değildik ama ondan sonra açıkçası iyi
olduğumuz söylenemez. Rakibimizi tebrik
ediyorum. Bundan sonraki maçlarında ba-
şarılar diliyorum. İspanya, bana göre tur-
nuvanın en güçlü takımlarının en başında
geliyor. İlk yarım saat yolunda giden her şey
iki tane şahsi oyuncu hatası sonucu tersine
döndü. Bir tanesi akıl almazdı. İspanya’ya
karşı en küçük pozisyonlar da dahil olmak
üzere yakaladığınızı atacaksınız, artı ye-
meyeceksiniz. Başka türlü kazanamazsı-
nız. Özellikle Oğuzhan’ın Burak ve Ozan
tercihi, Arda’nın veya bir başkasının çabuk
çıkışlarında golü bulabilseydik daha farklı
olabilirdi. İşi dengeye getirdik derken golü
yedik. İkinci yarının başında ofsayttan gelen
bir gol var. Sonrasında oyun koptu. İspanya
karşısında 1-0 takımı ümitsizliğe götürmez
ama devreye girerken ikinci golü yemek bi-
zim için yıkım oldu.”
Bireysel hatalar…
İspanya-Türkiye
17 Haziran 2016, Nice
HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2016
NG
65