

da köylerde/kentlerde), ne yiyerek hayatta
kaldıkları (ve bunu nasıl elde ettikleri) ve
bunlar olurken toplum içinde nasıl bir iş-
bölümü (ki toplumsallaşmanın en önemli
verilerinden) olduğu. Göbeklitepe’yse kuv-
vetle muhtemel bu gelişim aşamalarından
ve şimdiye kadar tespit edilen neolitik dö-
nem yerleşimlerinden farklı bir çizgide.
Göbeklitepe’de halen devam eden arkeolo-
jik kazılar Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün
desteğiyle Prof. Dr. Klaus Schmid’in
(1953-2014) yönetiminde, 1995 yılında
başlamış. Çanak Çömlek Öncesi Neolitik
A Dönemi’ne (M.Ö 9.600-7.300) tarihlen-
dirilen Göbeklitepe’de yuvarlak formda ya-
pılar tespit edilmiş ve henüz altı tanesi gün
ışığına çıkarılmış. Dini amaçlı yapıldıkları
anlaşılan ve şimdiki bulgulara göre dünya-
nın ilk tapınakları olarak kabul edilen bu
yapıların üstleri açık olarak inşa edilmiş.
Yapılar, Göbeklitepe’nin alametifarikası
haline gelen T şeklindeki sütunlarla çevrili
ve merkezlerinde de karşılıklı yerleştiril-
miş iki adet T şeklinde sütun yer alıyor. Bu
T sütunlar, boyutları kadar bezemeleriyle
de dikkat çekiyor. Yükseklikleri üçle altı
metre arasındaki bu sütunların üstünde
kol ve el tasvirleri oluşu, sütunların insan
bedenini simgeliyor olabileceği görüşünü
desteklemiş. Aynı zamanda bu sütunların
üstüne boğa, yaban domuzu, yılan, tilki ve
aslan tasvirleriyle soyut sembollerin ka-
bartma olarak işlendiği görülüyor. En ilgi
çekici hayvan tasvirlerinden biri olan ke-
laynaklar, bu bölgede yaşayan ve soyları tü-
kenmekte olduğu için koruma altına alınan
bu kuşların 12 bin yıl önce de orada olduk-
larını gösteriyor bize.
Ortalama ağırlıkları 40 ile 60 ton arasında
değişen bu dikilitaşların, henüz avcı topla-
yıcılık aşamasında olan bir insan toplulu-
ğu tarafından; hangi teknikler ve nasıl bir
organizasyonla dikilerek bu tasarımların
yapılabildiğiyse hala yanıtlanamamış so-
rulardan. Çok açık ki, bu kapsamdaki bir
yapım faaliyetinin ancak iyi yönetilerek
(belki de yönetici bir rahip tarafından) ve
planlı bir işbölümüyle yapılması mümkün.
Anadolu’da Çayönü, Nevali Çori vb. neo-
litik dönem yerleşimlerinde görülebilen
kült yerlerinin öncülü olarak kabul edilen
Göbeklitepe’nin, büyük toplulukların bir
araya geldiği bir ölü gömme yeri olduğu
doğrultusunda şimdilik kesinlik kazanma-
yan bir görüş de var. Şimdiye kadar ölü-
lere ait kemikler ele geçirilmemiş olsa da
Göbeklitepe’de halen ulaşılamamış kat-
manlarda, bu görüşü destekleyecek bulgu-
lar arkeologları bekliyor olmalı.
Şanlıurfa’nın Örencik köyü yakınlarındaki
Göbeklitepe kazılarında ortaya çıkan sonuçlar
belki de ilk kez bir insan topluluğunun yerleşik
hayata geçmeden önce tapınak kurduğunu
gösterdi.
HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2016
NG
45