Previous Page  30 / 116 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 30 / 116 Next Page
Page Background

Yüksek voltaj, enerji patlaması, kimya, uyum, neşe,

cazibe, keyif... Meryem ile Ozan’ı yan yana, birbirleriyle

şakalaşırken, konuşurken, poz verirken, izlerken aklımda

hep bu ve benzeri kelimeler uçuşuyor.

YaZI

Işık Cansu Canayak

Fotoğraflar

Erdi Doğan

Moda Editörü

Hakan Öztürk

Saç Mesut Öner, Makyaj Ali Rıza Özdemir, Moda Editörü Asistanı Fırat Gençdoğan, Makyaj Asistanı Onur Bayram

Meryem’in nasıl

bir ışığı olduğunu sa-

nırım kuru kuru kelimelerle anlatmak pek

mümkün değil; yakınında bir yerlerde olmayı

deneyimlemek lazım. Hayır, bunda Barbie

sarısı saçlarının, muazzam derecede minyon

ve kusursuz yüz hatlarının, koskocaman mavi

gözlerinin payı yok! Sanırım en çok yüksek

desibelde attığı kahkahalarla, başta kendisi

olmak üzere herkesle şakalaşabilmesi, hiçbir

şeyden şikayet etmemesi ve aklının çok hızlı

çalışmasıyla ilgili bu.

Ozan, aynı zamanda senaryo yazımına da

dahil olduğu, başrollerini Meryem, Belçim

Bilgin, Okan Yalabık ve Bora Akkaş ile pay-

laştıkları ‘Annemin Yarası’ adlı filmlerinin son

montajlarıyla ilgilenmek üzere sabah erken-

den gittiği stüdyodan çekime gelmiş. Meryem

malum, dizi setiyle evi arasında, en kıymetlisi

de kızı Lara’yla geçiriyor günlerini.

Ama bu tempo, neMeryem’den sonra stüdyo-

ya gelen Ozan’ın içeri adım atar atmaz onunla

şakalaşmasına, ne de onun buna aynı muzip-

likle cevap vermesine mani. Zaten arkadaşlık-

ları da yeni değil, Meryem’in Hürrem olduğu

‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine kadar uzanıyor.

O zamanlardan bu yana çok şey değişti. Mer-

yem dizi sürecinde çok yorulmuştu... Sisteme

boyun eğmedi, buralardan gitmeyi ve dinlen-

meyi seçti. O sırada hamile olduğunu öğrendi.

Röportajın devamında da okuyacağınız gibi

hayatının en doğru şeyi olduğunu söylediği

bir karar vererek kızı Lara’yı dünyaya getirdi.

Geçen ay iki yaşına basan, kendi kanatları al-

tında ve sonsuz sevgisiyle büyüyen, sarışın kız

çocuğunu...

Bu esnada Ozan da boş durmadı. Zaten sa-

nılanın aksine, aslında oyuncular hiç durmaz.

National Geographic kanalında evrene dair

anlaşılması zor konuları yalın bir dille anla-

tan ‘Ahmak Bilimi’ adlı programı hazırlamaya

devam etti. Sonra ‘Annemin Yarası’nın senar-

yosunu yazmaya koyuldu. Son bir sene böyle

geçti. Kendi canlandırdığı çiftlik sahibi, avlan-

mayı ve eğlenmeyi seven Borislav karakteri-

nin çok aşık olduğu, elinden her iş gelen, etra-

fındakilerin hayatını güzelleştiren eşi Maria’yı

oynaması için aklına Meryem’den başkası

gelmemiş. İkinci bir isim düşünmemiş bile.

Meryem ise o sıralar Berlin’de; “Geçen hafta

sadece Lara’yı beş dakika kelimenin gerçek

anlamıyla beş dakika- görebilmek için gidiş

dönüş beş saat harcadım. Bunu kızım dışında

kimse için yapmam!” diyerek sevgisini ifade

ettiği Lara’yı yetiştirmekle meşgulmüş.

Hani sinema tarihinde bazı ikililer vardır, ara-

larındaki kimyayı sağır sultan bile duymuştur.

O rolleri ikisinden başka kimse hakkını vere-

mez. Çok eskilere gitmeye de gerek yok, me-

sela Bradley Cooper ile Jennifer Lawrence’ı

getirin aklınıza. Aralarındaki uyum size her

senaryoyu izlettirebilecek güçtedir. Yanla-

rında vakit geçirmek, mümkünse birlikte bir

meyhaneye gidip sabaha kadar sohbet etmek

isteyeceğiniz doğallıktalardır. İşte Meryem ve

Ozan da böyle…

Hayatla dalga geçebilme becerinize

hayran kaldık, belki de bu yüzden bu

kadar iyi anlaşıyorsunuzdur. Aradım,

aradım ama bir ego bulamadım sizde.

Meryem Uzerli

Gerek yok ki zaten. Düşün-

sene, çıplak geldik çıplak gideceğiz, cebimize

bir şey koyamayacağız, çünkü cep kalmaya-

cak. İnsanız, damarımızda kan dolaşıyor, ke-

sersen ölürüz; herkes ölür, biz de ölürüz. Biz

hayatı anladık!

Film çekimi için Belgrad’da buluşma-

dan önce ikinizin ayrı ayrı ne yaptığını,

o sıralardaki hayatlarınızı merak ediyo-

rum.

Meryem Uzerli

Bir reklam kampanyası-

nın basın toplantısı için İstanbul’a gelmiştim.

Ozan aradı; “Elimde bir senaryo var. Daha

üstünde çalışacağız ama bir yollamak istiyo-

rum sana, neredesin?” dedi. Şansa ya, İstan-

bul’daydım ben de. Hemen gönderdi senar-

yoyu. Neyse ki yanımda Türkçeyi iyi bilen bir

arkadaşım vardı, beraberce okuduk.

Ama sen de gerçekten çok iyi Türkçe ko-

nuşuyorsun.

Meryem Uzerli

Duydunuz, değil mi arka-

daşlar? Yarın bu ses kaydını sette hoparlörden

yayınlatacağım! Ama ne yapayım senaryom

bir gün önce gelince, Türkçem böyle. ‘Anne-

min Yarası’ filmi de üç hafta önceden geldi.

Bakın orada nasıl iyi konuşuyorum. Arkada-

şımdan bana ilk iki sayfasını okumasını rica

ettim. Anında kapıldım hikayeye ve bir baktık

ki hepsini okumuşuz. Konusu anında içime

değdi. Sonra Ozan ve birkaç arkadaşı kendi-

lerini eve kapatarak senaryoyu tamamladılar

Gerçek bir sin

SİNEMA

YAŞAM

30

NG

HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2016