

Ölmeden önce görmeniz
gereken bir otel:
HerItance Kandalama
Gezimizin ikinci gününde farklı bir şeh-
re doğru yola çıkıyoruz: Colombo’nun
148 kilometre kuzey doğusunda bulunan
Dambulla’da konaklayacağımız otel, sosyal
medyada “Ölmeden önce görülmesi gereken
yerler” etiketi ile karşımıza çıkıyor. Mimar
Geoffrey Bawa’nın bir eseri olan bu otel bir
kayanın içine yapılmış, ekolojik mimarinin
iddialı örneklerinden biri. Ağaç kesmeden
yüzlerce metrekare yeşil alan içinde ko-
numlandırılan Heritance Kandalama bütün
doğallığı ile karşımızda. İlk buluştuğumuz
manzara gerçeküstü sanki! Güneş bütün
ihtişamıyla Kandalama Gölü üstünde ba-
tarken, havuz kenarında yükselen kayalıkta
beyaz uzun elbiseleri içinde bir yerli flüt ça-
lıyor. Sadece burası bile Sri Lanka’ya gelmek
için yeterli bir sebep olabilir. Maymunların
cirit attığı, yarasaların ve kartalların uçuştu-
ğu bu bölge tümdoğallığını koruyor. Sri Lan-
ka zengin bitki örtüsü ve bereketli toprakları
dışında, aynı zamanda bir kuş cenneti; 427
çeşit kuşa ev sahipliği yapıyor. Hiçbir canlı
türüne zarar verilmemiş. Akşam yatma-
dan herkes birbirine sık sıkı tembih ediyor:
“Aman balkon kapısını sakın açık bırakma,
sularında serinliyor. Hint Okyanusu ile ilk
ve son kez bu noktada karşılaşıyoruz. Gezi-
mizin bundan sonraki duraklarına nehir ve
göller eşlik edecek. Şehir turunun ilk durağı;
dış cephesini yüzlerce Hindu tanrı ve tan-
rıçasının heykelinin süslediği Colombo’nun
en eski ve en büyük Hindu tapınağı, Hindu
Temple oluyor. Daha sonra Fas etkileri ta-
şıyan Jami Ulalfar, daha bilindik adıyla Red
Mosque-Kırmızı Cami’yi fotoğraflama yarı-
şına giriyoruz.
maymun girebilir!” Şaka değil, zaten oda-
ya girer girmez pencerelerde gerekli uyarı
etiketini görerek, gerçek anlamıyla doğanın
tamortasında bir yerlerde olduğunuz hissini
bir kez daha yaşıyorsunuz. Dambulla prog-
ramımızdaki duraklarımız arasında, orman-
da yolunu kaybeden yavru fillere ev sahipliği
yapan Pinnawala Elephant Orphanage, yani
bir fil yetimhanesi de yer alıyor. Burada Asya
fillerinin Afrika fillerine göre daha iri olan
bedenlerinin arkasında aslında daha cana
yakın bir ruh taşıdıklarını öğreniyorum. Ku-
lakları daha kesik ve daha küçük. Bu kadar
yakından, bu kadar çok fili bir arada gördü-
ğüm için mutluyum. Arka arkaya basıyoruz
deklanşörlere. Ama yine de bu yetimhanede
insanı huzursuz eden, doğal olmayan bir şey-
ler var. Evet, belki fildişi avcılarından uzakta,
güvendeler ama özgür değiller artık.
Maymunlar eşliğinde Cave
Temple’a doğru 300 basamak…
Dambulla şehri, M.Ö. 7. yüzyılda vahşi doğa-
dan korunmak amacıyla yapılan, daha sonra
Budizm’in kabul edilmesiyle M.Ö. 4. yüzyıl-
da tapınağa dönüştürülenCaveTemple, yani
Mağara Tapınağı ile ünlü. Klasik ama bir o
kadar da farklı bir turistik faaliyet sayılabi-
lecek Kandalama Gölü’ndeki kano turun-
Cave Temple,
Mağara
Tapınağı
Jami Ulalfar
GEZİ
YAŞAM
36
NG
HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2016